Anne Olurken Formunuzu da Koruyuın
Tüm yaşamımızın en büyük fiziksel değişikliğini, hayatımızdaki en zayıf anımızda yaşamak zorunda kalıyoruz. Hamilelik sırasında bedenlerimiz inanılmaz hormonel, anatomik ve metabolik değişimlere uğruyor.
Bir anne ve fitness uzmanı olarak anneliğin hep biraz adaletsiz geliştiğini düşünmüşümdür. Tüm yaşamımızın en büyük fiziksel değişikliğini, hayatımızdaki en zayıf anımızda yaşamak zorunda kalıyoruz. Hamilelik sırasında bedenlerimiz inanılmaz hormonel, anatomik ve metabolik değişimlere uğruyor. Bu değişimler bizi daha zayıf ve güçsüz yaparken bir anda kucağımıza neşe kaynağımızı alıyoruz ve yeni bir dönem başlıyor. Uykusuz ve doğum sonrası depresyonunu yaşarken bir yandan da bebeğimizle 24 saat ilgilenmek zorunda kalıyoruz.
Aslında annelik vücut üzerinde ağır etkileri olan bir vazife. Çocuk bakımı insanı gün boyunca fiziksel stres altına sokuyor. Doğumdan sonra, hamileliğe kıyasla daha fazla ağrısı ve acısı olan pek çok kadın tanıyorum. Bu nedenle tüm annelerin, özellikle de yeni anne olmuşların fitness yapmaları çok önemli. Fitness’ı sadece egzersiz yapmak olarak düşünmeyin, günlük faaliyetleriniz sırasında doğru kas gruplarını doğru şekilde kullanmak da fitness sayılır. Buna dikkat etmezsek vücüdumuzu güçlendiremeyiz ve sorun yaşayabiliriz.
Fitness programınızı oluştururken üç temel fiziksel aktiviteyi nasıl yapacağınızı belirleyerek başlayın: Bebeğinizi besleme, kucakta taşıma ve çocuk arabasını itme. Aşağıda bunlardan her biri için faydalı ipuçları bulabilirsiniz.
Bebeğinizi Nasıl Beslemelisiniz?
Bebekler çok ve sık sık yer. Anneler bebeklerini emzirmek ya da biberonla beslemek için genelde kambur bir pozisyonda çocuklarının üzerine eğilirler. Sürekli tekrarlandığında bu pozisyon sırtta eğriliğe ve ağrıya sebep olabilir. Bunu önlemek için mümkün olduğunca dik oturun, gerekiyorsa yastıklardan faydalanın ve bebeğinizi kendinize yaklaştırın. Ayaklarınızın altına bir tabure koyun ve omurganıza binen yükü azaltın. Bebeğinizi beslerken gerekebilecek su, telefon, önlük gibi şeyleri yanınızda bulundurun ki, onu emzirirken uzanmak, eğilmek zorunda kalmayın.
Bebeğinizi Nasıl Taşımalısınız?
Bebekler taşınmayı severler, bizler de onları kucağımızda taşımayı çok severiz. Ama taşınan her yükte olduğu gibi sakatlanma ya da kaslara dengesiz yük bindirerek ağrıya sebep olma ihtimali vardır. Bebeğinizi mümkün olduğunca kendinize yakın ve karın bölgeniz civarında taşımaya çalışın. Kalçanız civarında taşımanız omuz, kalça kemiği ve omurgaya fazla yük binmesine sebep olur. Bebeğinizi taşırken omurganızın dik olmasına özen gösterin. Bebeğinizi kaldırırken ve taşırken omuzlarınızı geriye çekerek omurganızı destekleyin ve karın bölgesi kaslarınızı kullanarak omurgaya binecek yükü azaltın.
Çocuk Arabasını Nasıl İtmelisiniz?
Çocuk arabası hem siz hem de çocuğunuz için gezmelerinizde büyük kolaylık sağlar. Ancak arabayı doğru şekilde itmeniz kas sorunları yaşamamak açısından önemlidir. Öncelikle arabayı itmek için eğilmemelisiniz. Eğer araba sizin için alçaktaysa üzerine eğilmeniz gerekir ki, bu omurganın formunu bozar. Arabayı iterken bilekleriniz düz olmalı, bükük olmamalıdır. Bükük bilekler karpal tünel sendromu olarak da bilinen sinir sıkışması hastalığına sebep olabilir ve çok ağrı yapabilir. Yürürken göğsünüz önde, karnınız içeride ve omuzlarınız geride olmalıdır. Dirseklerinizi sabit tutmayın ve kamburunuz çıkacak şekilde çocuk arabasının üzerine eğilmeyin. Bunlar en yaygın yapılan iki hatadır. Unutmayın sürekli dik durmak en önemli koşuldur.
Büyük Resmi Görebilmek
Unutmayın ki, bedeninizin doğum denilen bu mucizeyi gerçekleştirirken çok yoruldu. Ona eski gücünü kazandırırken, vücüdunuzu forma sokabilmek için gıdanıza özen gösterin, egzersiz yapın ve bol bol dinlenin. Bebeğinizin ve sizin sağlıklı olmanız size bağlı. Bol bol su için, besin değeri yüksek gıdalar alın ve günlük aktivitelerinizi yerine getirin.
Egzersiz yaparken yavaş hareketlerle başlayın ve tempoyu yavaş yavaş yükseltin. Yeni annelere doğum sonrası egzersizleri programını ya da Pilates gibi sırt ve karın bölgesi kaslarını güçlendirecek sporları tavsiye ederiz. Vakit bulamıyorsanız, her fırsatta kısa bir yürüyüşe çıkın ya da temel hareketlerden birkaçını yapın. Ayrıca istediğiniz zaman Kegels’e başlayabilirsiniz; karın ve leğen kemiği bölgesini çalıştıran bu hareketler idrar akışını kontrol eden kasları sıkılaştırır.
Unutmayın; amacınız anneliğe geçiş döneminde kaybettiğiniz formu yeniden yakalamak. Neden mi? Çünkü küçük bebeğinizin sürekli beslenmeye, ilgi ve şefkat görmeye, altının değiştirilmesine ihtiyacı var ve tüm bunları ancak güçlü anneler yapabilir.